Sultan Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesinde rolü olanlardan, İttihat ve
Terakki Cemiyeti üyesi Rıza Tevfik'in daha sonra pişmanlığından dolayı yazdığı şiiri
Şiirin sansürsüz hali |
Şiirin sansürlü hali |
|
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han Feryadım varır mı barigâhına Ölüm uykusundan bir lahza uyan Şu nankör milletin bak günahına * Tahrike yeltenip tac ü tahtını Sınadı bu millet kara bahtını Anladı sillenin nerm ü sahtını Rahmet et sultanım sûz-i ahına * Tarihler namını andığı zaman Sana hak verecek hey koca sultan Bizdik utanmadan iftira atan Asrın en siyasî padişahına * Padişah hem zalim, hem deli dedik İhtilale kıyam etmeli dedik Şeytan ne dediyse biz ‘belî’ dedik Çalıştık fitnenin intibahına * Divane sen değil, meğer bizmişiz Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz Sade deli değil, edepsizmişiz Tükürdük atalar kıblegâhına * Sonra cinsi bozuk, ahlakı fena Bir sürü türedi girdi meydana Nerden çıktı bunca veled-i zina Yuh olsun ecdadın ham ervahına * Bunlar halkı didik didik ettiler Katliama kadar sürüp gittiler Saçak öpmeyenler secde ettiler Bir asi zabitin pis külahına * Şimdi varsa yoksa Mustafa Kemal Şöhretine herkes fuzulî dellal Âlem-i manadan bak da îbret al Uğursuz talihin şu gümrahına * Haddi yok açlıkla derde girenin Bir sepha-yı kazaya boyun verenin Lanetle anılan cebâbirenin Bu rahmet okuttu en küstahına * Şimdi herkes için vatan mezardır Herkes beladan hissesi vardır Selametle eren pek bahtiyardır Bu şeb-i yeldânın şen sabahına * Milliyet davası fıska büründü Rida-yı diyanet yerde süründü Türkün ruhu zorla asi göründü Hem Peygamber’ine, hem Allah’ına * Sen hafiyelerle dem sürdün ancak Bunlar her tarafa kurdu salıncak Eli yüzü kara bir sürü alçak Kemend attı dehrin mihr ü mahına * Bu itler -nedense- bana salmadı Belalıydı başım kimse almadı Seyrandan başka da bir iş kalmadı Gurbet ellerinin bu seyyahına * Hoş oldu cilvesi Cumhuriyet’in Tadı kalmamıştı Meşrutiyet’in Deccale zil çalan böyle milletin Bundan başka çare yok ıslahına * Lakin sen sultanım gavs-i ekbersin Ahiretten bile himmet eylersin Çok çekti şu millet, murada ersin Şefaat kıl şahım meded-hâhına. Rıza Tevfik Bölükbaşı (Filozof) |
Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han? Feryâdım varır mı bârigâhına? Ölüm uykusundan bir lâhza uyan, Şu nankör milletin bak günahına * .................................... ..................................... ..................................... ..................................... * Târihler ismini andığı zaman, Sana hak verecek, ey koca Sultan; Bizdik utanmadan iftara atan, Asrın en siyâsî Padişâhına * "Pâdişah hem zâlim, hem deli" dedik, İhtilâle kıyam etmeli dedik; Şeytan ne dediyse, biz "beli" dedik; Çalıştık fitnenin intibahına * Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz, Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz Sade deli değil, edepsizmişiz Tükürdük atalar kıblegâhına * Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena, Bir sürü türedi, girdi meydana Nerden çıktı bunca veled-i zinâ? Yuh olsun bunların ham ervâhına! * Bunlar halkı didik didik ettiler, Katliâma kadar sürüp gittiler Saçak öpmeyenler secde ettiler Tükürün onların pis külâhına * ........................................... ............................................ ............................................ ............................................ * Haddi yok, açlıkla derde girenin, Sehpâ-yı kazâya boyun verenin Lanetle anılan cebâbirenin Bu, rahmet okuttu en küstahına * Çok kişiye şimdi vatan mezardır, Herkesin belâdan nasîbi vardır, Selâmetle eren pek bahtiyardır, Harab büldânın şen sabahına * Milliyet dâvâsı fıska büründü, Ridâ-yı diyanet yerde süründü, Türkü ruhu zorla âsi göründü, Hem Peygamberine, hem Allâh'ına * ..................................... ..................................... ...................................... ...................................... * ...................................... ...................................... ...................................... ...................................... * ....................................... ....................................... ....................................... ....................................... * Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin Âhiretten bile himmet eylersin, Çok çekti şu millet murada ersin Şefâat kıl şâhım mededhâhına |